Yonca Karakas's profile

I TURN INTO WHAT I WRITE

     I often write in a scattered and brief manner. Then I stick them one by one on a wall; unorganized, chaotic post-it notes are now lined up on a huge wall in a meaningless way. It's very pleasing to me. "Everything that is nothing but on the brink of becoming something" is incredibly comforting. It feels like it aligns with the present moment in time.
The post-it notes on the wall often turn into long pieces of writing, and as usual, I just save them on my computer. I used to do this for my photos too; I'd take them and keep them on the computer, never sharing them (I share very little even in this age of sharing). There are a lot of thoughts hanging in my mind. Thoughts that want to be a photo, a film, or a piece of writing.
But upon a little reflection, yes, upon very little reflection, "everything becomes meaningless," at least that's how I feel. And if something is devoid of meaning, nobody wants to connect with it (I kind of like that). We humans like nostalgic connections. The nostalgic connections we establish often coincide with our teenage years. I don't know why, but it might be the only period that aligns with a dominant lack of responsibility yet a state of being slightly conscious. It's like a comforting place.
When I'm very upset or anxious, I listen to some episodes of Seinfeld that I've watched hundreds of times in the background while working. Because it reminds me of myself at that point in time. Free from worry, carefree, and irresponsible, just like one of those things that hasn't happened yet but is on the verge of happening. I guess I love that serene moment right before beginnings.
The reason I don't share what I write is because of this, as if I don't want to hear any criticism or praise. Because, as I said before, "upon a little reflection, everything becomes meaningless." Also, I think praise and criticism are the same thing because I don't know how to handle either.
The principle of a similar reaction to similar things doesn't really exist
Yazarken çoğu zaman dağınık ve kısa kısa yazılar yazıyorum. Sonra bunları bir duvara tek tek yapıştırıyorum; hiçbir düzeni olmayan, karma karışık post-it'ler kocaman duvarda anlamsız bir şekilde sıralanmıştır artık. Benden bağımsız gibi. Bu his çok hoşuma gidiyor. "Bir şey olmayan ama bir şey olma eşiğinde olan her şey" bu inanılmaz rahatlatıcı. Zamanda "şimdiki an'a" denk geliyor gibi hissediyorum.
Duvardaki post-it'ler çoğu zaman uzun bir yazıya dönüşüyor ve ben her zamanki gibi onları sadece bilgisayarıma kaydediyorum. Eskiden fotoğraflarım için de bunu yapardım; çeker sonra bilgisayarda tutardım, asla paylaşmazdım.(  Bu paylaşım çağında hala çok az şeyi paylaşıyorum. ) Bir sürü düşüncem var zihnimde askıda olan. Fotoğraf, film ya da yazı olmak isteyen bir sürü düşünce.
Ama üzerine biraz düşününce, evet, çok az düşününce "her şey anlamsızlaşıyor" en azından ben öyle hissediyorum. Ve eğer bir şey anlamdan muaf ise, kimse onunla bağ kurmak istemiyor (ben biraz seviyorum). Bizler nostaljik bağları seviyoruz. Kurduğumuz bu nostaljik bağlar genellikle yaşamımızın ergenlik dönemine denk geliyor. Nedenini bilmiyorum ama sanırım sorumluluk duygusunun baskın olmadığı ama çok az bilinçli olma haline denk gelen tek dönem olabilir. Rahatlatıcı bir yer sanki.
İşte o yere gidebilmek için çok üzüldüğümde ya da kaygılı olduğumda çalışırken arkada Seinfeld’in yüzlerce kez izlediğim bölümlerinden bazılarını dinliyorum. Çünkü bu bana zamanın o noktasındaki beni hatırlatıyor. Endişeden uzak, kaygısız ve sorumsuz, yani henüz bir şey olmamış ama olma eşiğinde olan o şeylerden biri gibi. Sanırım ben başlangıçların hemen öncesindeki o dingin anı seviyorum.
Yazdıklarımı paylaşmama nedenim de bu sanki, eleştiri ya da övgü hiçbirini duymak istemiyorum. Çünkü daha önce de dediğim gibi "üzerine biraz düşünce her şey anlamsızlaşıyor." Ayrıca bence övgü ve yergi aynı şey çünkü ikisini de nasıl karşılayacağımı bilmiyorum.
Benzerlere karşı verdiğin tepki benzerdir ilkesi.
Böyle bir ilke yok aslında.
Photographer & Art Director - Yonca Karakaş
I TURN INTO WHAT I WRITE
Published:

I TURN INTO WHAT I WRITE

Published: